MÜBAREK BAYRAM GECELERİNİ İHYÂ

MÜBAREK BAYRAM GECELERİNİ İHYÂ
A+
A-
MÜBAREK BAYRAM GECELERİNİ İHYÂ
Sıddîk Nâci Eren Efendi’nin eserlerinde Bayram :
Bayram hüsrandan kurtulup saâdete ermenin remzidir. Muhakkıkin bunu bu mânada almışlardır. «Allahü Teâlâ’nın o günde mü’minleri af ve mağfiret etmesiyle ferah ve sürur ilkasıdır» demişlerdir. Nitekim Resülüllah da: «Bayram olup nâs namazgâhlarına çıktıklarında, Allahü Teâlâ onlara takarrüb edip (yaklaşıp) , «Ey kullarim… Benim için oruç tuttunuz, benim için namaz kıldınız. Şimdi mağfur ( Allah cc tarafından affedildiğiniz, bağışlandığınız  ) olduğunuz halde ikametgahlarınıza dönünüz» buyurur.» demişlerdir.
Şu dünyada her insan saâdet mefhumuna erişmek, sıkıntıdan kurtulmak için bir yol arar. Buna kavuşunca yüzü güler, gönlü ferahlar. Bu onun bayramıdır. Hakiki bayram da insanı cehenneme sürükleyen masiyet ve günah yükünden kurtulmaktır. İşte mü’minlere senede iki bayram, bu büyük yüklerden kurtulup cennet ve cemâle lâyık olduğunun müjdesinin remzidir.
Birinci bayram; Ramazanda nefsânî ve şeytani hislerin oruçla hepsinin; ibâdet ve tâatle kulun Hakk’a bağlanmasının müjdesidir.
Kurban bayramı da hak uğrunda cana mukabil kurban kesmekle, Cennet ve didâra mazhariyetin bir
remzidir.
İbrahim Aleyhisselâm, gözbebeği ciğerpâresinin Allah uğrunda fedasına mukabil kurban kesmekle emrolundu. Bununla da Allah sevgisinin her şeyin üstünde olduğunu isbat etti. Allahü Teâlâ da bu imtihana mukabil ona kurbanlık koç gönderdi. Evlât, mal insan için bir candır. İnsan bunlardan geçmedikçe Cennet ve Didar’a kavuşamaz. Bu bayram, bu imtihan saâdetin remzidir. Can ve malını bu âlemde seve seve verenler yarın Cennet ve didâra kavuşurlar. Bu suretle mü’minlerin bu bayramda hakiki saâdete kavuştuklarına remizdir.
Bayram bir nevi kurtuluş günüdür. Buna binaen iyi elbise giymek, tatlı yemek, güler yüzle birbirini tebrik etmek esas olmuştur. Bayram, büyükleri ziyaretle ve duâlarını almakla ayrıca bir ni’met-i uzmâdır (  çok büyük, çok yüce ) . Nitekim Cenâbı Hak, Musa Aleyhisselâm’a:
–  <<Ben hasta idim. Beni niye ziyaret etmedin?. Ben aç idim, beni niye doyurmadın?» buyurdular. Musa Aleyhisselâm da:
– Ey herşeyden münezzeh olan Allah’ım, bu hikmeti anlayamadım.
–  «Filân kulum hasta idi. O benim sevgili kulumdu. Onun hatırını niye sormadın? Filân sevgili kulum aç idi, onu niye doyurmadın?>>
Bayramlarda ziyaretler ve açları doyurmaklıklar insanlara bambaşka bir hayat verir. Kalpleri bu ziyaret ve ziyafetlerle bambaşka bir nûr kaplar. O gün tanış- mak, sevişmek, barışmak günüdür. O gün vahdet (birlik) sağlamlaşır. Herkes nûra erer, günahtan korunur. Umdukları saâdete kavuşur, korktuklarından halas olur. Böyle bir güne girmeden evvel o geceleri ihyâ ge- rek. Hakiki tevbe, nedamet gerektir. Çünkü o geceler rahmet-i ilâhiyenin dağılacağı mübarek gecelerdir. Bu- na binâen, Resûlüllah: «Bayram gecelerini ihyâ edenin kalbini Cenâbı Hak kalplerin öldüğü günde ihyâ eder>> buyurmuşlardır.
Kalbin ölümü dünyaya meyil ve Allah’dan gafil olmakladır. Allahü Teâlâ bu günleri ihyâ edene o kadar sevgisini verir ki o kul daima bu nûru, sevgiyi taşır, bir daha masiva ile olmaz, imansızlık korkusundan emin
olur. Gecenin ihyâsı hususunda:
(Yâ eyyühel müzzemmilü kumilleyle illâ kaliylen nisfehü evinkus minhü kaliyla.) (Müzemmil suresi 1-4.ayet ve manası )
«Ey esvabına bürünmüş habîbim… Gecenin birazında namaza kalk. Gecenin yarısında yahut biraz sonra yahut biraz önce Kur’ân’ı dane dane oku…>> buyurul muştur.   (1, 2)
 
Uşşâkî meşayıhından  Sıddîk Nâci Eren Efendi”nin eserlerinde  bayramla ilgili söz ve şiir aktardık .
 
 
Kaynaklar :
 
 
1- Sıddık Naci Eren Hz. Mübarek Geceler ve Üç ayların Fazileti s.248-249
2- Divan Sıddık Naci Eren efendi
 
Foto :
 
Kitap temini : Şelale Yayıncılık  / 0 216 420 9581