Mevlid-i Şerif
Mevlid-i Şerif
Uşşâkî Meşayıhından Sıddîk Nâci Eren Efendi’nin Mevlid’i Şerif hakkında yazdıklarından bir bölümü :
Eserin yazarı olan Süleyman Çelebi ( k.s.a. ), Mevlid’inde; Allahü Teâlâ’nın mutlak iradesini, yoktan var ettiğini ve Hz. Muhammed’ in ( s.a.v. ) hiçbir mahlukda bulunmayan üstün, yüksek ve emsâlsiz vasıflarını anlatır. Her kelimesinde, gönlü Resûlullah aşkı ile yanan bir mü’minin engin aşk ve muhabbet kokuları vardır. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) diğer peygamberlere olan bütün üstünlükleri, en güzel kelimeler ve en vecîz ifâdelerle anlatılmıştır.
Mevlid; münâcaat (Allahü teâlâya yalvarma), velâdet (Hz. Peygamber’in doğumu), risâlet (Peygamberliğin bildirilişi), mi’râc (Göklere çıkışı, Cenneti ve cehennemi görmesi), nihlet (Peygamberimizin (s.a.v.) vefâtı) ve duâ bölümlerinden ibarettir.
Söze Allahü Teâlâ’nın ism-i şerîfi ile başlayan Süleyman Çelebi, Adem aleyhisselâmdan Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâma kadar bütün dedeleri olan Peygamberlerin alınlanında nûr parladığını ve bu nûrun Muhammed aleyhisselâma intikal ettiğini anlatır. Peygamber efendimizin (s.a.v.) doğuşuna geniş bir yer ayırarak, O doğarken annesinin neler duyup, neler gördüğünü, bu ânda bütün varlıkların engin bir neş’e içinde kaldıklarını bütün zerrelerin O’nu büyük neş’e içinde karşıladığını söyler. Mevlid’de bundan sonra, Muhammed aleyhisselâma peygamberliğinin nasıl bildirildiğini ve mi’râc hâdisesinin nasıl olduğunu anlatır. Derin üzüntü içinde yazdığı rıhlet ve daha sonra duâ ile Mevlid’ini bitirir. Peygamber efendimiz (s.a.v.); her varlığın yaratılış sebebi, bütün yaratılmışların en şereflisi olup ; O’nu bütün peygamberlere üstün kılan Allahü teâlâya şükürler etmektedir.
Kaynaklar :
1- Sıddık Naci Eren efendi Yüce Veliler ve Anadolu Evlivaları syf. 318-323