Tefekkür Etmenin Faziletleri

Tefekkür Etmenin Faziletleri
A+
A-

 

TEFEKKÜR ETMENİN FAZİLETLERİ
Ey aziz! Erenler demişlerdir ki: Cenâb-ı Hak’kın, göz kamaştıran, akıllara hayret veren şu güzel sanat eserleri O, yüksek sanatkârı ve onun büyük kudretini bize öğretmeye yeterlidir.
Âyet:
Onlar (salim akıl sahipleri öyle insanlardır ki) ayakta, oturarak ve yatarak Allah’ı anarlar ve
göklerin, yerin yaradılışı hakkında inceden inceye
düşünürler (imal-ı fikr ederler ve şöyle derler): Ey  Rabbimiz, Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen (bundan) pâk ve münezzehsin. Bizi ateştin azabından koru.
   Muhakkak ki, düşünen bir kavim için burda birçok âyetler (bu kâinatta Allah’ın varlığını ispata yeter pek çok deliller) vardır.
 
   İdrâk ve düşünme yolu ile kalbi koruma usulünü bildirir.
 
Ey aziz! Ehlullah demişlerdir ki:
 
   Allah’ın şu akıl alıcı sonsuz eserleri üzerinde düşünmek, onun azamet ve kudretini idrak ettirir. Bu hususta birçok âyetler ve hadîsler vardır. Hz. Peygamber (s.a.v.):
“Bir saat düşünmek, bir yıl ibadetten hayırlıdır.”
“Kalbi, Allah fikriyle dolu olanın yardımcısı yine Allah’tır.”
“Yaratıklar üzerinde düşünün, fakat Allah’ın zâtı üzerinde düşünmeyin. Çünkü, O’nu idrâktan âcizsiniz” buyurmuşlardır.
Az tefekkür (düşünmek) çok ibadet gibidir. Tefekkür gibi ibadet yoktur. Allah’ın zatını düşünen sapık, kudret ve hikmetini düşünen sıddık olur. Akıl, iyi ve kötülüğü (hayır ile şerri) düşünme ile ayırır. Tefekkür, kalbi marifete hazırlar, onu gaflet denizinde batmaktan kurtarır. Tefekkür, eşyanın hakikatini aksettiren bir ayna, mana inceliklerini ayıran bir terazi, hikmetlerin kaynağı, marifet cevherinin madenidir. Tefekkür, hatıraların akışını, fikirlerin parlayışını sağlar. Tefekkürün sonucu, Allah’ın sıfatlarını sevmek, onu bilmektir (marifetullah). Meclislerin en şereflisi, tefekkür içinde geçen oturuşlardır.
 
Ey aziz! Ehlullah demişlerdir ki:
 
Hatıralar iki şekilde zihne gelir, kalbe doğar:
1- Doğrudan doğruya Allah’tan vasıtasız olarak. Bunlar, düşünme ve ibadet sonunda doğar, hayra, hidâyete götürür.
2- Melek, şeytan, tabiat vasıtasıyla. Melekle gelen de hayra götürür, fakat şeytandan gelen vesveseli, tereddütlü ve şerlidir. Eğer tabiattan gelirse nefse ve şehvete meylettirir, şerre götürür. Ve bu hal ancak Allah’ın zikriyle zayıflar.
Kalbe gelen, zihne doğan fikir ve hatıralara bakarsın, şeriata uygunsa hayırlıdır. Yahut salih insanlardan sorarsın, hayırlı derse hayırlı, şerli derse şerdir. Veyahut nefse arz edersin eğer nefis, hak korkusuyla ondan çekiniyorsa hayırlı, nefsin meyli şiddetliyse şerdir. Allah adı, bir ateştir ki onu tekrarlayanların kalplerindeki bütün kötülükleri yakar, siler, süpürür. Allah ismi azamdır, bütün  sifatların toplamıdır. Bu isim, kuruntuları yok eder,  zihinleri söndürür, çağıranın yardımcısı, ona yaklaşma vasıtasıdır. Allah, kulunu bilir, ona kan damarından yakındır. Allah’ı seven, masivayı (Allah’tan gayrisi) unutur. Allah yoluna giden onu çabuk bulur, onun ipine sarılan çabuk kurtulur, himayesine giren korunur.
 
Kaynaklar :
 1- Sıddık Naci Eren   Tarikatların İç Yüzü   syf. 132, 133, 134

Kitap temini : Şelale Yayıncılık  / 0 216 420 9581