Hayret ve Şiir
Hayret ve Şiir
Uşşâkî meşayıhından Sıddîk Nâci Eren Efendi’nin şiirlerinde geçen Hayret beyitleri :
Arş-ı kürsiden geniş, açıldı meydan bana Seyrettim alemleri, lütfeyledi Allah’ım
Ar namus şişesini, yere çaldım kime ne Benliğimden soyundum, coştu yine bu canım
düştü hemen bu gönlüm Hayret-ender hayrete,
Şerh olunmaz bu dille, himmet etti sultanım
S.93
Ben severim semayı, derlerse de mürai
Devran eyle ey Sıddık, görenler hayret etsin
S.122 -134
Bil ki hayrette koydu / Hep cümle akılları
Bak Hakk’ın hikmetine / San’atı Rahman’dır o
S.249
Nedir daim dillerdeki, hayret içre konuşulan
Nedir mecma-ül bahreyn, haber ver Hızru Musa’dan
S.298
Ben bu meclislerden, ibretler aldım
Hak Resül’ün yolunda, hayrette kaldım
S.316
HAYRETTEYİM HAYRETTE
Ah ben nidem neyleyem, niye geldim cihana
Ne eylesem ne yapsam, hayretteyim hayrette
Gözlerimden gören kim, bu kalbim de duran kim
Nefes alıp veren kim, hayretteyim hayrette
Kim söyletir dilimden, kim duyurur kulaktan
Akıl nedir bilen kim, hayretteyim hayrette
Ellerini kim oynatır, kim yürütür ayağını
Ruh vücudda ne eyler, hayretteyim hayrette
Kim yedirir içirir, ağızdaki lezzet ne
Kuvvet veren taam ne, hayretteyim hayrette
Tenimdeki canım ne, içimdeki kanım ne Bilemedim ben kimim, hayretteyim hayrette
Kim verdi bu aklımı, kim verdi bu imanı
Bildiren kim bilen kim, hayretteyim hayrette
Ya bu can ne, canan ne, mevcudatın aslı ne. Seven kim sevilen kim, hayretteyim hayrette
Kıl tefekkür ey Sıddık, Rahman’ın hikmetini Soran kim söyleyen kim, hayretteyim hayrette
S.449
Uşşâkî Sıddîk Nâci Eren Efendi, şiirlerinde Hayretin değişik yönlerini açıkladı .
Not : Hayret , tasavvufta (kalbe gelen tecelliyle -Allah’ı tanımakta aklın aczini ve yetersizliğini kavrayarak- salikin düşünemez ve muhakeme edemez hale geldiği) bir makamdır. Sehl el Tüsteri hz.” Marifetin nihai noktası hayrettir” demiştir.
Kaynaklar :
- Sıddık Naci Eren Efendi Divanı
- Tasavvuf terimleri sözlüğü